SAÇLARIMIN DENİZ KOKUSU
Öyle yorulmuşuz ki; gece bıkkınlıklarından, sabah telaşlarından ve bir “iyi geceleri”, bir “günaydına” saplamaktan…
Artık ecel korkusu bile yetmiyor yaşadığımızı sanmaya
Rutin makamında şarkılar açıyor ömrümüzün sol anahtarları
Mucizeden eser; az denilecek kadar hiç, hiç denilecek kadar yok.
Şimdi ben, rutin bestemi bir dalga sesinde yitirmeye
Sınırlı hayatımı, sınırsız derin maviliklere çalmaya
-Ki ben aslında sınırları belli olmayan şeylerde yüzmesem de, havuzu tercih etsem de –
Bu seferlik, hepiniz için denizleri kulaçlamaya
Yanı sıra alıngan bir sahili pineklemeye gidiyorum…
Herkes için ve her şey için deniz kokusu getirmeye gidiyorum
Döneceğim…
5 Comments:
solda guneş de yükselsin mirim,sen güneye giderken.Aslında güneybatı oldugundan,biraz da arkadan vuracak tabi.neyse,benim yerime de kulaçla.iyi tatilleeeer....
UNUTULMUŞ BİR YAZ İÇİN
Yaz kirli denizlerin körfezine çekildi,
biten o yaz mıydı, düşün istersen,
bir taşra melankolisine kaptır kendini.
-Şimdi anımsanması gereken birşeyler vardır,
bir çığlık kadar sessizlik de anımsanır.
hoyrat sevinçlerle sularında yüzülen,
olağan duygularla yüreği örten
bir aşktan, geriye suskunluk kalır-
Yazdan ne kaldı sana, yazdan ne kaldı?
Birkaç dize ölü ozanların gezindiği
kimsesiz romanlara sığınan yürek ağrısı,
denizle aranızda ortak dil gibi
usulca çoğalan yaz kederleri.
-Her zaman paylaşılan duygular vardır,
yeri gelince ölümler de paylaşılır.
Bölüşmek bir ölümü, dostluğu ve şiiri
benzemez beyaz evlerden mavi sulara
aynı pencereden iki yabancı gibi bakmaya-
Yaz bitti mi diye sorma, yaz çoktan bitti,
yedeğinde karartılmış sevgiler taşıyarak,
nasıl özlendiğine tutkunlar gibi şaşarak,
korkarak geldiği yollardan geri dönmeye,
sıradan geçen bir yazın yanına gitti.
-Bir aşkta sıradan yazlara da yer vardır,
sıradan bir aşkın sözlüğü gittikçe daralır,
artık ne fısıltı gibi ilk ürpertiler,
ne geceyarısının büyülü güzelliği,
ayrılıklar gelir kapımıza dayanır-
İncelik gibi bu şiiri bıraktı yaz giderayak,
bir ozan olsam bana sorulmaz derdim,
sorulsa da o yazdan inceliğin hesabı,
yazık ödenmemiş bir borç gibi karşımda,
uçucu bir yazdan kalanların toplamı.
-De ki o umutsuz duruşunun ardında,
kendinden bile sakladığı yaraları,
gün gelir onulmaz özlemler gibi,
ıslıkla söylenen bir aşk türküsü olur,
unutulmuş yazın kırgın yolcusu,
sevdalı yüreğini kıyıya vurur...
:)
her kimse bunu yazan ve herkim için yazmışsa, bilsinki aç kalmaz-yazanda yazılanda
herneyse çok teşekür ediyorum herkimsen.tatil sonrası okuduğum ilk güzel yazı:)
ben teşekkür ederim:)
benim doğum günümde gitmişsin tam da, ama ne yazık ki tanışmıyorduk o zamanlarr...
Yorum Gönder
<< Home